İstanbul Yumurtalık Kanseri Tedavisi
Yumurtalık kanseri tedavisi, over kanseri olarak da bilinen ve yumurtalıklardan kaynaklanan kanseri tedavi etmek amacıyla gerçekleştirilen uygulamalar bütünüdür. Kanser vücudumuzun temel taşı olan hücreyi etkilemektedir. Kanser hücreyi çeşitli mekanizmalarla etkileyince, hücreler ihtiyaç dışı anormal bölünmeye ve sonucunda kontrol dışı çoğalmaya başlar. Over yani yumurtalık kanseri; kadınlarda yumurta üretiminden sorumlu bölgede görülen kanserdir. Genellikle tedavi edilebilir. Ancak erken teşhis oldukça önemlidir. Yumurtalık kanseri, çoğu zaman sessiz seyrettiği için hastaların %70’i ileri evrede tanı alır. Tedavi sürecinde ise hem cerrahi hem de kemoterapi birlikte kombine edilebilir.
Yumurtalık kanserlerinin birkaç çeşidi vardır. Bu içeriğimizde en sık rastlanan epitelyal over kanserinden bahsedeceğiz. Diğer tipler ise daha nadirdir. Daha nadir görülen over kanserleri ile ilgili bilgilere Nadir Görülen Tümörler bölümünden ulaşabilirsiniz. Over (Yumurtalık) kanseri tedavisi hakkında detaylı bilgi almak için Prof. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.
Over (Yumurtalık) Nedir?
Yumurtalıklar, kadın üreme sisteminin önemli parçalarıdır. Her sağlıklı kadında, sağ ve sol pelviste birer yumurtalık bulunur. Overlerin her biri, ortala bir ceviz büyüklüğünde olup üreme çağı boyunca her menstruasyon döneminde yumurta üretirler.
Over Kanseri Nedir?
Over kanseri, yumurtalıklarınızda veya tüplerinizde anormal hücrelerin büyümesi ve kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan bir hastalıktır.
Yumurtalık Kanseri Nedir?
Kadınlarda her yaş grubunda, yumurtalık bölgesinde iyi ya da kötü huylu kistik yapılar olabilir. Yumurtalıklarda görülen kistlerin büyük bir çoğunluğu iyi huyludur. Kötü huylu kitlelerin ise görülme olasılığı yaklaşık %2’dir. Kadınlarda teşhis edilen yumurtalık kanserlerinin büyük bir çoğunluğu ise “epitelyal over tümörü”dür.
Yumurtalık kanseri, diğer adıyla over kanseri, Türkiye’de kadınlarda en sık görülen 6. kanserdir. Çoğunlukla 50-70 yaşları arasında görülse de daha erken ve daha geç yaşlarda da ortaya çıkabilir. Bir kadının ömrü boyunca over kanserine yakalanma ihtimali %1.4’tür.
Yumurtalık kanseri, erken evrelerde sadece uygun ameliyat ile tamamen tedavi edilebilir. İleri evrelerde ise ameliyat ve kemoterapi, tedavide birlikte kullanılır. İleri evre over kanserinde tekrarlayan ameliyatlar, sıcak kemoterapi, akıllı ilaç kullanımı ve immunoterapi gibi seçenekler bulunmaktadır.
Bir kadında over kanseri gelişme riskini arttıran faktörler şunlardır:
- Erken menarş (ilk adet yaşı) veya geç menopoz yaşı.
- Hiç gebe kalınmamış olması.
- Ailede yumurtalık, meme, endometrium (rahim) veya kolon kanseri olması.
- Bazı genetik mutasyonlar (ör. BRCA1 veBRCA2).
- Aileden kalıtılan bazı özellikli durumlar (ör. Lynch Sendromu).
Yumurtalık Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Over kanseri sinsidir, fısıldar. O yüzden iyi dinlemek gerekir. Over kanserinin erken safhalarında belli belirsiz bazı şikayetler olabilir. Hafif karın ağrısı, karın büyümesi veya şişkinlik hissi, iştah azalması, az yenmesine rağmen tok hissedilmesi, sık idrara gidilmesi gibi hafif şikayetlere dikkat etmek gerekir.
Rutin jinekolojik muayenede veya başka bir sebeple yapılann tıbbi testlerde yumurtalıklarda kist veya kitle saptanması ya da takip edilen kistin şüpheli duruma ilerlemesi, erken evre over kanseri tanısının en sık koyulduğu senaryolardır. Her kadında yumurtalıklarda kist saptanmaktadır. Patolojik over kistlerinin ve over kitlelerinin ultrasonografik özelliklerine ve bazı ek testlere göre kanser riski belirlenir ve ideal yaklaşım seçenekleri sunulur.
Birçok over kanseri hastasında herhangi spesifik bir şikayet gelişmez. Dolayısıyla çoğu hasta, ileri evrede tanı alır. Bu noktada, hastada karın şişkinliği, bulantı, kilo kaybı gibi semptomlar gelişmiştir.
Yumurtalık kanserinin en belirgin özelliği; karında şişkinliğe ve bağırsak hareketlerinde değişikliğe neden olmasıdır. Yaygın belirtiler:
- Pelvik ağrı, karın ağrısı.
- Karında şişlk hissi, rahatsızlık.
- Kabızlık ve bağırsak hareketlerinin yavaşlaması.
- Sık idrara çıkma isteği.
- İştahsızlık ve kilo kaybı.
- Mide krampları.
- Nedeni bilinmeyen vajinal kanama veya akıntı.
- Kasıkta dolgunluk hissi ve ağrı.
- Mide bulantısı ve hazımsızlık.
Yumurtalık Kanseri Tanısı Nasıl Konur?
Yumurtalık kanserine dair ilk şüpheler jinekolojik muayenede oluşabilir. Ultrason görüntülemelerinde, yumurtalıklardaki patolojiler görüntülenebilir. Bu süreçte, kan testlerinden de yardım alınabilir. Kanda tümör markerı adı verilen CA 125, CA 19-9, CA 15-3, CEA, alfa-fetoprotein, LDH gibi bazı testler çalışılır.
CA 125
Kanser antijen 125 (CA 125), epitelyal over kanserinde en sık kullanılan biyobelirteçtir. Yumurtalık kistlerinin ayırıcı tanısında yardımcı araç olarak kullanılır. Yumurtalık kanserinde tedaviye yanıtı görmekte ve olası nüksü değerlendirmek amacıyla kullanılır. CA 19-9, CEA, CA 15-3, AFP gibi başka tümör belirteçleriyle beraber kullanılabilir.
CA 125 antijeni, çölemik (perikard, plevra, periton) ve müllerian (tüpler, rahim içi doku, rahim ağzı dokusu) epitelinden kaynaklanan glikoproteindir. CA 125 testinde analiz amaçlı kullanılan birçok farklı assay metodlar vardır. Bunların etkinlikleri benzerdir. Laboratuara göre değişmekle beraber, CA 125 seviyesi, 35 u/mL ve altında ise normal sınırlardadır.
CA 125’in sensitive ve spesifisitesi %75-80 arasındadır. Bu, klinik olarak şöyle yorumlanmalıdır: Yüksek CA 125 değerleri, her zaman kanserle ilişkili olmadığı gibi, normal CA 125 değerlerinde de nadir de olsa kanser saptanmaktadır. Bunun için yapılacak muayene önem taşır.
CA 125, her yumurtalık kanseri tipinde yükselmez. Myom, endeometriozis, fonksiyonel yumurtalık kistleri, adenomyozis, menstruasyon, pelvik enfeksiyonlar gibi iyi huylu birçok hastalık, CA 125’i yükseltebilir. Jinekolojik sebepler dışında, kalp, karaciğer, barsak ve böbrek hastalıklarında da CA 125 yükselebilir.
Yumurtalık kisti veya kitlesi ile başvuran hastanın anamnezi (yaşı, menopoz durumu, ek sistemik hastalıkları, kullandığı ilaçlar, geçirdiği ameliyatlar, sigara içiciliği), muayene ve ultrason bulguları, kitlenin ayırıcı tanısında en önemli noktalardır. CA 125 ve diğer tümör belirteçleri, kitlenin iyi huylu mu, ara tümör mü, yoksa kötü huylu mu olduğu konusunda hekimi yönlendirmede yardımcı olabilir.
Yumurtalık Kanseri Evreleri Nelerdir?
1.Evre: İlk evrede yumurtalık kanseri yumurtalıkların sadece birinde ya da her ikisinde görülebilir. Ancak henüz başka bir organa yayılmamıştır. Eğer yumurtalık tümörü sadece bir veya iki yumurtalığa sınırlı ise ve tümörü sınırlayan kapsülü etkilememişsse, bu hastalar kemoterapi gerekemeden sadece ameliyatla tedavi olabilirler. O yüzden yumurtalık kanserinde kitleyi yaymadan çıkarmak hayati önem taşır.
2.Evre: Yumurtalık kanserinin ikinci evresinde kanser leğen kemiğimiz içerisindeki diğer organlara yayılmış olabilir. Kalın barsağın son bölümü, mesane, rahim, pelvisteki karın zarı etkilenmiş olabilir. Evre 2 oevr kanserinde kür şansı hala mevcuttur. İdeal cerrahi tedavi ve sonrasında kemoterapi ile iyi bir gidişat öngörülür.
3.Evre: Over kanseri en sık üçüncü evrede iken yakalanır. Üçüncü evrede yumurtalık kanseri, üst karna da yayılmıştır. Lenf bezleri tutulumuş olabilir. Bunun dışında omentum, diyafram, karaciğer yüzeyi, dalak yüzeyi, barsak yüzeyleri etkilernmiş olabilir. Bu evrede gidişatı belirleyecek olan en önemli faktör, yapılacak ilk ameliyatta hiç tümör bırakılmamadırıd. Buna komplet sitoredüksiyon denir. Hastaların cerrah tercihinide over kanserinde komplet sitoredüksiyon başarı oranını ve bu ameliyata bağlı o cerrahın yan etki oranını sorgulamaları önerilir. 3. evre yumurtalık kanseri ameliyatlarını deneyimli jinekolog onkologların yapması hastanın sağkalımını, hastanın hayat kalitesini ve gidişatı anlamlı olarak iyileştirmektedir. Bunula ilgili makalemiz, Yayınlar kısmında bulunmaktadır.
Yumurtalık kanserinin son aşaması olan dördüncü evresinde ise kanserli hücreler uzak organları tutmuştur. Karaciğerin parankimi, akciğerler, göğüsteki lenf bezleri, boyundaki lenf bezlerinde tutulum görülebilir.
Hastaların yaklaşık %70’i, evre 3 veya 4 iken tanı alır. Bu evrelerde de etkin tedavi yöntemleri mevcuttur.
Yumurtalık Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Over kanseri tedavisinde cerrahi, sıcak kemoterapi, kemoterapi, akıllı ilaç, hormon tedavisi ve immunoterapi seçenekleri mevcuttur. Over kanseri ameliyatlarında önemli olan tümörlerin tamamını temizlemektir. Uygun hastalarda ameliyat esnasında uygulanan sıcak kemoterapi ile daha iyi sonuçlar elde edilmektedir. Hastaların ameliyat öncesi değerlendirilmesi ameliyatı uygun hazırlık yapılması oldukça önemlidir. Yumurtalık kanseri ameliyatı sonrasında 3 ile 4 hafta içerisinde kemoterapi başlanmasını önermekteyiz.
Kemoterapi (Karboplatin, Paklitaksel)
Over kanseri, genellikle ileri evrede tanı konulan bir hastalıktır. Hastalığın gidişatını, yapılan ameliyatta hiç tümör bırakılmaması ve alınacak kemoterapiye cevap belirlemektedir. Karboplatin ve paklitaksel, yumurtalık kanserinin ilk kemoterapi tedavisinde standart ilaçlardır.
Over kanseri cerrahisinden üç ila dört hafta sonra başlanmasını önermekteyiz. Cerrahi tedavi sonrası görülen kanser tedavisine adjuvan tedavi denir. Bazı klinik çalışmalarda, ameliyat sonrası kemoterapi başlangıcının bir aydan önce olmasının gidişatın daha iyi olması ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Günümüzde yumurtalık kanserinde karboplatin ve paklitaksel, damardan uygulanarak verilir. Üç haftada bir veya haftada bir şeklinde dozlar ayarlanır.
Karboplatin ve paklitaksel tedavisine, bazı hastalarda Bevacizumab etken maddesi içeren anjiogenez inhibitörü eklenebilir. Bunun yanında, özellikle BRCA gen mutasyonu saptanan yumurtalık kanseri hastalarında PARP inhibitörü (Olaparib, Niraparib, Rucaparib), ağızdan alınacak tabletler halinde idame tedavi olarak devam edilebilir.
Karboplatin ve paklitaksele bağlı olası yan etkiler şunlardır:
- Döküntü, tansiyon düşüklüğü, nefes daralması, yüz ve boyunda ödem ile karakterize alerjik reaksiyon.
- Enfeksiyon.
- Kansızlık ve buna bağlı oluşabilecek halsizlik.
- Ağız içerisinde yara gelişmesi ve buna bağlı yutma güçlüğü.
- İshal, bulantı, kusma.
- Kollarda, bacaklarda, el ve ayak parmaklarında uyuşma, karıncalanma veya ağrı.
- Saç dökülmesi.
Daha nadir görülebilen başka yan etkiler de bulunmakla birlikte, bu yan etkilerinin çoğu gözlenmeyebilir ve geçicidir.
Over Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?
Over kanseri şüphesi olan hastalara, kitlenin özelliklerine ve klinik evreye göre açık veya kapalı (laparoskopi/robotik cerrahi) ameliyat önerilir.
Erken evre olduğu düşünülen olgularda, kitle çıkarıldıktan sonra o esnada patolojik incelemeye alınır (frozen section). En fazla 30 dakika süren bu inceleme sonrası, kanser tanısı konulursa ideal tedaviyi, rahim, yumurtalık ve tüpler, komşu ve ilgili lenf nodları, omentumun (karın içi yağlı doku) tamamının ve karın zarından örneklerin alınmasını içeren ameliyat oluşturur. Böylece hastalığın mikroskobik yayılımı değerlendirilir. Erken evre over tanısı konulan ve ileride çocuk istemi olan uygun hastalarda ise rahim ve bir over korunarak cerrahi işlem tamamlanabilir.
Erken evre dışındaki over kanseri hastalarında ameliyat sonrasında 6 kür kemoterapi önerilir.
Genel durumu ilk ameliyatı kaldıracak seviyede olmayan hastalarda, ameliyat öncesinde 3-4 kür kemoterapi verilip tümör boyutu ve yayılımı küçültüldükten sonra ameliyat planlanır.
Over kanserinde hastalığın gidişatını (prognoz) belirleyen en önemli iki faktör, ameliyatta gözle görülen tümör kalmaması ve kemoterapiye cevaptır.
İstanbul Yumurtalık Kanseri Tedavisi Fiyatları
Over kanserinde en güncel ve etkin tedavi yöntemleri başarıyla uygulanmaktadır. Yumurtalık kanseri tedavisi (over kanseri tedavisi) hakkında detaylı bilgi almak için Prof. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.